Karaciğer yağlanması sinsi tehlike: Fark etmeden siroza götürüyor

Karaciğer Yağlanması Günümüzün Önemli Sağlık Sorunu Haline Geldi

Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, karaciğer yağlanmasının günümüzde hızla yaygınlaşan önemli bir sağlık sorunu haline geldiğini belirtti. Prof. Dr. Bilgiç, “Karaciğer yağlanması günümüzün hastalığıdır. Son yıllarda obezitenin artması, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı ve alkol tüketiminin yaygınlaşması bu sorunun temel sebepleridir” dedi.

30-40 YILDA HIZLA ARTTI

Son 30-40 yılda karaciğer yağlanmasının ciddi oranda arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Bilgiç, obeziteyle paralel olarak bu sorunun da yaygınlaştığını vurguladı. Obezitenin karaciğer yağlanmasını tetikleyen en önemli faktörlerden biri olduğunun altını çizdi.

ÜÇ FARKLI YAĞLANMA TİPİ

Karaciğer yağlanmasının üç ana tipte incelendiğini belirten Prof. Dr. Bilgiç, “Birincisi non-alkolik karaciğer yağlanmasıdır. Bu tür genellikle obezite ve diyabet hastalarında görülse de genetik yatkınlık nedeniyle zayıf bireylerde de oluşabilir. İkinci tip alkolik karaciğer yağlanmasıdır ve uzun süreli alkol tüketimi sonucunda ortaya çıkar. Üçüncü ise metabolik karaciğer yağlanmasıdır ve bazı hastalıklarla birlikte gelişen metabolik sendromun parçasıdır” dedi.

BELİRTİ VERMEDEN İLERLEYEBİLİR

Karaciğer yağlanmasının çoğu zaman belirti vermeden ilerleyebildiğini söyleyen Bilgiç, “Hastalar genellikle sağ üst karında dolgunluk ve ağrı hissiyle başvurur. Ancak çoğu zaman karaciğer yağlanması kan testlerinde ya da başka bir nedenle yapılan ultrasonografide tesadüfen tespit edilir. En riskli grubu ise diyabet, alkol tüketimi ve obezitenin bir arada görüldüğü bireyler oluşturur” ifadelerini kullandı.

ÜÇ EVREDE DEĞERLENDİRİLİYOR

Karaciğer yağlanmasının ultrasonografi ile değerlendirildiğini ifade eden Bilgiç, “Karaciğer yağlanması Steatoz 1 (S1), Steatoz 2 (S2) ve Steatoz 3 (S3) olmak üzere üç evrede incelenir. En ileri evre S3’tür. Ayrıca karaciğerin sertliğini ve yağ miktarını ölçmek için Fibroscan adı verilen özel bir cihazla kantitatif ölçümler yapıyoruz” diye konuştu.

SİROZ VE KARACİĞER YETMEZLİĞİNE DÖNÜŞEBİLİR

Karaciğer yağlanmasının uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Bilgiç, “25 yıllık hekimlik hayatımda eskiden sirozun en sık nedeni hepatit B ve C idi. Ancak günümüzde karaciğer yağlanması bu hastalıkların yerini aldı. Bu durum, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

Related Posts

Emziren anneye zorbalık yapmayın: Diyet baskısı süt kalitesini düşürüyor

Yeni doğurmuş çiçeği burnunda anneler, sık sık aldığı kilolar sebebiyle zorbalığa uğruyor. Yaşanan bu beden baskısına aceleci diyetler de eklenince, işin faturası bebeklere çıkıyor. Anne sütünün son derece olumsuz etkilendiği bu süreçte anne-bebek sağlığı riske giriyor. Diyetisyen Asya Naz Al, bu tehlikeye dikkat çekerek sağlıklı ve bilinçli kilo vermenin önemini vurguluyor.

Uzmanlar uyardı: Aşırı efor çocuklarda kalp hastalıklarını tetikleyebilir

Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cemşit Karakurt, çocuklarda doğuştan gelen veya sonradan gelişen kalp hastalıklarının spor gibi efor gerektiren aktivitelerde hayati tehlikeye yol açabileceğini belirtti. Prof. Dr. Karakurt, “Yaz okullarına kayıt yaptırmadan önce bir doktor kontrolü, olası risklerin önüne geçebilir” dedi.

Y kuşağının yeni korkulu rüyası bu kanser türü oldu: Neden çıktığı bilinmiyor

Giderek daha fazla genci etkileyen agresif kanser türü, uzmanları ve araştırmacıları alarma geçirdi. Henüz kesin nedeni tespit edilemedi ancak yayılma hızı endişe verici boyutlara ulaştı.

Dört yıl sonra oksijen cihazı olmadan ilk nefes

Akciğer sertleşmesi nedeniyle yaklaşık 4 yıl boyunca günün 24 saati oksijen cihazına bağlı yaşayan 41 yaşındaki Şehnaz Kanat, geçirdiği akciğer nakli operasyonuyla sağlığına kavuştu. Kanat, “Son bir ay ise ameliyat olacağım güne kadar cihaza bağlıydım. Mayıs ayında müthiş bir haber geldi. 12,5 saat süren bir ameliyat sürecinden sonra rahat nefes almaya başladım” dedi.

Beyin sisi, alzheimer değildir!

Kelimeleri bulamıyor, dalıp gidiyor, ne okuyorsan aklında tutamıyorsan bu bir hastalık olmayabilir ama ihmal de edilmemeli. Beyin sisi tıpkı Alzheimer ya da bunama gibi hissettirse de geçici ve geri çevrilebilir olabilir. Sorun, zamanında fark edilmemesidir.

Evli-bekar ayrımına bir tepki daha: ‘Tıp etiği ile uyuşmaz’

Türkiye Psikiyatri Derneği ve Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği kadın doğum randevularında evli-bekar ayrımı yapılmasına tepki gösterdi.