T24 Haber Merkezi
İyi Parti lideri Müsavat Dervişoğlu ve vekillerinden oluşan bir grup, Türkiye-Ermenistan sınırındaki Alican Sınır Kapısı’nın adının “Talat Paşa Sınır Kapısı” olarak değiştirilmesi için bir kanun teklifi verdi.
İyi Parti’nin sunduğu kanun teklifinde, “Bu değişiklik, sadece bir tabelanın değişimi değil; Türk Milletinin tarihine, kahramanlarına ve hafızasına sahip çıkma iradesinin güçlü bir ifadesidir. Talat Paşa’nın adını stratejik ve sembolik önemi büyük olan bir sınır kapısında yaşatmak; onun ideallerine, mücadelesine ve fedakarlıklarına layık bir selam olacaktır” ifadelerine yer verildi.
“Tarihimize, bağımsızlık mücadelemize sahip çıkma iradesinin somut bir tezahürü olacak”
Dervişoğlu, Çömez, Kavuncu ve diğer vekillerin teklifinde şu ifadelere yer verdi:
“Tarih, sadece olayların kaydı değil; Milletlerin kimliğini inşa eden, hafızasını canlı tutan ve gelecek nesillere aktarılan büyük mücadelelerin, liderlerin ve fikirlerin mirasıdır.
Bu mirası korumak, Devletin yanı sıra, Milletin de en temel sorumluluğudur. Alican Sınır Kapısı’nın “Talat Paşa Sınır Kapısı” olarak adlandırılması, tarihimize, bağımsızlık mücadelemize ve Millî Hafızamıza sahip çıkma iradesinin somut bir göstergesi olacaktır.
Talat Paşa, Türk Milletinin kaderini sert virajlarda omuzlayan, Milletin varlık bilincini yeniden kazandıran öncü şahsiyetlerden biridir. Osmanlı’da Sadrazamlik yapmış, sadece siyasi bir lider değil; aynı zamanda Milletin varlık ve bekâ mücadelesinin mimarlarından biri olmuştur.
Talat Paşa’nın öncülüğünde şekillenen siyasi çizgi, Devleti ayakta tutmanın yanı sıra, Milletin tarih sahnesinde varlığını sürdürmesi için verdikleri mücadelenin siyasi ve yönetimsel yüzüdür. Onun adımları, kısa vadeli iktidar hesaplarının değil; uzun vadeli Millî Menfaatlerin ve Türk Milletinin onurlu geleceğinin hesaplarıdır. Talat Paşa, Millî Kimliğin, Millî Ekonominin ve Millî Devlet idealinin temel taşlarını atan kuşağın en kararlı ve dirençli liderlerindendir.
“Talat Paşa, Türk Milletinin haklı davasını omuzlamış bir kahramandır”
Talat Paşa, Berlin’de bir Ermeni komitacısı tarafından suikaste uğrayarak şehit edilmiştir. O, sadece bir siyasi cinayetin kurbanı değil; Türk Milletinin haklı davasını omuzlamış, bu uğurda canını vermeye hazır bir kahramandır. Onun ölümü, sadece bir yaşamın sonu değil; Milletin ortak vicdanında yankılanan bir fedakarlığın simgesidir.
Naaşı 1943 yılında İstanbul’a getirilmiş ve Hürriyet-i Ebediye Tepesi’nde defnedilmiştir. Ancak, ona olan vefa borcumuz sadece bir mezar taşına kazınmakla sınırlı olmamalı; onun adı, bu Milletin geleceğini şekillendiren somut mekanlarda yaşatılmalıdır.
Bugün, Alican Sınır Kapısı’nın Talat Paşa’nın adıyla anılması, coğrafyamızda kalıcı bir saygı göstergesi olacaktır. Bu değişiklik, sadece bir tabelanın değiştirilmesi değil; Türk Milletinin kendi tarihine, kahramanlarına ve hafızasına sahip çıkma iradesinin güçlü bir ifadesidir.
Çünkü unutulan Millî Kahramanlar, zamanla kendini de unutur.
Alican Sınır Kapısı’nın adının Talat Paşa olarak değiştirilmesi, dimdik duran bir Milletin düşman karşısındaki tarihî kimliğini mühürlemesidir. Bu adım, genç nesillere tarih bilinci aşılamak ve Devletimizin onurlu geçmişini hatırlatmak adına büyük bir önem taşımaktadır.
Talat Paşa’nın adını Devletimizin stratejik ve sembolik açıdan önemli bir sınır kapısında yaşatmak; onun ideallerine, mücadelesine ve fedakarlıklarına uygun bir selam olacaktır.”